EVDE KENDİ BAŞINIZA NASIL KOLAYCA 26 KİLO VERİLİR?
[detaylı tarif]

Ana Sayfa > Sağlık > Nasıl kilo verilir > Güvenli bir şekilde garantili kilo vermenin tarifi

Fazla kilolardan bıktınız mı? Kilo vermekte başarılı olamıyor musunuz? Yoksa zayıfladıktan bir süre sonra verdiğiniz kiloları geri mi alıyorsunuz? En sevdiğin elbiseyi giymek istediğiniz halde içine "sığmıyor musunuz" ve güzel giysiler almak sizin için büyük bir sorun mu?

“Bana şişko diyerek aşağılayıcı şekilde bakan herkese teşekkür ederim. Onlar olmasaydı, hala şişkoydum” diyor 26 kilo vermeyi başaran Nimet Haksever. Güzel bir vücuda sahip olmak için pek çok farklı yöntem denemiş ancak en basit yöntemin en etkili yöntem olduğunu keşfetmiş. Nimet Haksever, zayıflama sonrasında verilen kiloların geri alınmasını da önleyen kilo bu yöntemi tüm detaylarıyla anlattı. Aşağıda onun büyüleyici hikayesini okuyabilirsiniz…

Hiçbir zaman aşırı kırılgan bir kız olmadım ve kilolu olmaktan rahatsız değildim. Müstakbel kocam Murat ile tanıştıktan sonra kendimi bıraktım ancak gerçekten şişmanladığımı fark ettiğimde aklım başıma geldi.

Murat ile tanıştıktan sonra kendimi bıraktım ancak gerçekten şişmanladığımı fark ettiğimde aklım başıma geldi.

Murat ile 7 yılı aşkın süredir ilişkimiz vardı. İki güzel çocuğumuz oldu. Ama yakın zamana kadar, dedikleri gibi, "birlikte ama birbirimizden uzakta yaşıyorduk". Murat kendi tuttuğu dairesinde yaşıyordu. İşinde çok yoğun çalışıyor, ara sıra beni ziyaret edip sonra gidiyordu.

İlişkimizin en başından beri sürekli bana evlenme teklif etmesini bekledim. Bu benim en büyük hayalimdi!

Bana ne zaman evlenme teklif edecek? Bu benim en büyük hayalimdi!

İlk kez hamile kaldığımda, artık kesin evleneceğimizi düşünmüştüm. Ama beklediğim gibi olmadı. Murat beni ziyaret etmeye, ben de onu beklemeye devam ettim...

Büyük oğlumuz doğduğunda çok mutlu olduk. Bebeği nüfusuna aldı. Bana son derece özenli davranıp her konuda yardım etti. Bizi sevdiğini hissedebiliyordum ama kendine özgü bir sevgiydi..

Oğlumuzun ikinci doğum gününde hep birlikte 2 haftalığına deniz kenarına tatile gitmeye karar verdik. Deniz, güneş ve kum... Tatil yapmayı çok özlemiştim!

Antalya’da bulduğumuz otel, sıcacık plajı ve 'her şey dahil' yemekleri ile bizim için mükemmel bir seçenekti.

Plajda güneşlendiğimiz sırada Murat’ın çevremizdeki bikinili bir kızdan gözlerini alamadığını ve sürekli bu kızı seyrettiğini fark ettim. Hiçbir şey demedim ama Murat’ı izlemeye karar verdim. İlk başta, ilk görüşte aşık olduğunu düşündüm. Ama Murat daha sonra ilgisini değiştirip başka bir kızı, ondan sonra başka bir kızı izlemeye başladı. Kızlara olan bu ilgisi hiç bitmedi!

Çok öfkelendim! Sanki oğlum ve ben orada değildik.

Birden sıska kızlardan hoşlandığını anladım.

Kıskanç aptal bir kadın olarak görünmek istemediğim için öfkemi kontrol altına alıp durumu analiz etmeye çalıştım. Murat’ın izlediği bu kızların hepsinin aynı özelliği paylaştığını hemen anladım. Kızların hepsi benden iki kat daha inceydiler! Beynimden vurulmuşa döndüm. Demek ki Murat zayıf kızlardan hoşlanıyormuş! Belki de ilişkimizde bana karşı olan tutumunun altında yatan sebep buydu???

Murat bana vücudumu beğenmediğini hiç söylemedi. Benden kilo vermemi hiç istemedi. Ama aynı şekilde benim hasretle beklediğim evlilik teklifinde de bulunmadı.

Bu düşünceler geceleri uykumu kaçırıyordu. Ben de bu stresle başa çıkmak için açık büfeden faydalandım. İki haftalık tatilimiz boyunca kendi başıma üç kişilik yiyip içmişimdir.

Tatilden döndükten sonra tartıldığımda gözlerime inanamadım. Güneşli Antalya’da hem bronzlaşmış hem de 9,5 kilo almıştım. Sinir krizi geçirme noktasına gelmiştim.

Zayıflama yöntemleri hakkında bilgi toplamak için internette konuyu araştırmaya başladım ancak birkaç hafta sonra ikinci kez hamile olduğumu öğrendim! Tatilim kelimenin tam anlamıyla verimli geçmişti. Açıkçası, içinde bulunduğum durum karşısında kilo verme düşüncesini bir kenara bıraktım, aklım başka yerdeydi...

Her neyse, Murat'ın beni kadın olarak beğenmediğine dair sahip olduğum şüphe devam etti.

Murat'ın bir kadın olarak benden hoşlanmadığını düşünmeden edemiyordum. Neredeyse bebeğimi aldırmaya karar verecektim. Murat buna tamamen karşı çıkmasına çok sevindim.

Böylece ikinci bir çocuğumuz oldu, başka bir kızımız. Tarih tekrar etti. Mark bebeği nüfusuna aldı, bizden ilgi, sevgi ve şefkatini esirgemedi. Ama sadece yanımda olduğunda. Evimde diş fırçası dışında Murat’a ait tek bir şey yoktu. Bu yüzden çocuklara odaklanmaya devam ettim. Bu benim içinde olduğum durumla başa çıkma yöntemi oldu.

Emzirmeyi bıraktıktan sonra kilo verme düşüncesi yeniden kafamı kurcalamaya başladı. Tatilde yaşadıklarımı unutamıyordum. Murat'ın gözlerini hayran hayran sıska kızlara nasıl diktiği aklımdan gitmiyordu ve bizim ilişkimizde hiçbir şey değişmemişti. Hala 88 kiloydum.

O dönemde 88 kiloydum. Ben de karar verdim!

Değişme zamanının geldiğine karar verdim! Her türlü yolu denedim: Bir düzine farklı diyet yaptım, değişik fitness programları uyguladım, vücut sargısı, özel masaj vs. yöntemlerini denedim. Biraz kilo verdiğimde hemen geri alıyordum.

Çarşıya çıktığım bir gün, ikinci çocuğumun doğumunda benimle aynı doğumhanede doğum yapan kızlardan biri olan Ayşe ile bir pastanede karşılaştım. İlk başta neredeyse ayşe’yi tanıyamadım. Hamileyken benim iki katım kadardı. Şimdi doğumdan sonra ise benden neredeyse 3 kat daha küçüktü !!!

Merhaba bile demeden “İnanmıyorum!” diye heyecanla bağırdığımı hatırlıyorum. "Gözlerime inanamıyorum! Ayşe, gerçekten sen misin?!"

Aldığı kekleri poşete koyarken “Eskiye oranla daha zayıfım, değil mi?” dedi gülümseyerek.

“Üstelik kek mi yiyorsun?! Bunu nasıl başarıyorsun? Nasıl? Ben sporu, diyeti, saunayı falan her yolu denedim! Bir iki haftada taş çatlasın 3 kilo veriyorum ama ardından 7 kilo geri alıyorum! Neredeyse ağlamaklı olmuştum. O anı çok iyi hatırlıyorum çünkü pastanedeki diğer müşteriler bana garip garip bakmaya başlamışlardı.

Ayşe bana dönüp gülerek, “Nimet ne diyeti, ne saunası? Neler diyorsun? Aklını mı kaçırdın? Bak ne diyeceğim? Hadi bize gidelim. Sohbet ederiz. Eşim evde değil. Çay demleriz. Ben bu keklerden yerim. Sen de çay içersin" dedi. "Herşeyi anlatırım sana. Hatta gösterir ve denemen için biraz veririm."

“Nimet ne diyeti, ne saunası? Neler diyorsun? Aklını mı kaçırdın?”

Ayşe’nin ne anlatacağını çok merak etmiştim. Davetini hemen kabul ettim. Ayrıca Murat ertesi gün iki haftalığına bir iş gezisine çıkacaktı. Onun için seyahate gitmeden önceki son gününü çocuklarla vakit geçirmeye ayırmıştı. Ben de kendime biraz zaman ayırdım.

Ayşe tam 33 kilo vermiş. Üstelik bu kadar kiloyu emzirmeyi bıraktıktan sonra sadece 3,5 ay içinde vermiş. Kilo vermek için diyet yapmamış, oruç tutmamış veya spora başlamamış. Her zamanki gibi yaşamaya devam edip kendini hiçbir konuda sınırlamamış.

Ayşe'nin vücudu bir genç kızınki gibi incecik hale gelmiş. Garip bir şekilde, bu kadar çok kilo vermesine rağmen cildinde herhangi bir çatlak izi de yoktu. Murat'ın Ayşe'nin bikinili halini izlemekten kesinlikle hoşlanacağını düşündüm.

Ayşe'nin her şeye ne kadar kolay ulaştığını, istekli bir kadın için fazla kilolarından kurtulmanın ne kadar kolay ve güvenli olduğunu öğrendiğimde duyguların en yoğun halini hissettim. Ayşe’nin zayıflama tarifini öğrendiğimde ise tam anlamıyla şoke oldum.

Nefret ettiğim kiloları vermeye çalışırken çektiğim ızdırabı çok iyi hatırlıyorum. Tam bir kabus yaşamıştım! Diyet yaparken hissettiğim depresyonu, Murat'la sürekli tartışmalarımızı, sinir krizlerimi ve diyete dayanamayıp nasıl durmadan her şeyi yemeye başladığımı gayet net hatırlayabiliyordum.

Yaşadıklarım göz önüne alındığında, bu derece zorluk çekmenin ne kadar anlamsız olduğunu ve farklı bir şekilde kilo verilebileceğini görmek sinir bozucuydu. İnsanı üzen bir durumdu ama duygularımla başa çıkmayı başardım çünkü artık tam olarak ne yapmam gerektiğini biliyordum.

Şimdi dikkatle Ayşe’nin bana söylediklerine kulak verin!

En etkili yağ yakıcı; şeftali çiçeği, kuding çayı, meyan kökü, sinameki tohumu ve lotus yaprağı karışımının kombinasyonundan oluşur. Bu karışım cilt yoluyla uygulandığında etkisi artar. Vücuda girdikten sonra yağ birikimlerini parçalarlar, toksik maddeleri ve fazla sıvıları vücuttan atar.

Bu formül lipid oksidasyonunu ve çözülmesini hızlandırdığından vücut hem selülitten hem de gereksiz kilodan kurtulur. Bu da zayıflamayı tetikler. Karışımın içindeki aktif maddeler metabolizmayı hızlandırır. Vücudun kendi kendini temizleme sürecini başlatır. Bu süreçte eski deri altı yağı ile kişinin aldığı gıda ve ilaçlardan kaynaklanan toksinler aktif olarak geri dönüştürülür.

Bu bitkilerin şifa verici özellikleri eski Hindistan ve Çin zamanlarından beri bilinmektedir. Aradan bu kadar asır geçtikten sonra, beslenme uzmanları bu karışımı kilo vermek ve selülitten kurtulmak için en iyi yöntemlerden biri olarak kabul ettiler.

Evine gittiğimizde, Ayşe bana göstermek için bir çeşit sprey çıkardı. Süpermarkette satılan sıradan spreylere benziyordu. Yani, ilk izlenimim pek olumlu olmadı.

“Selülitten BodyFit Spray ile kurtulduğuma inanmadığını görüyorum. Ben de vücudun sorunlu bölgelerine bir çeşit sprey sıkarak kilo verilmeyeceğini düşünürdüm. Bu çılgınca ama gerçek böyle.”

“Selülitten BodyFit Spray ile kurtulduğuma inanmadığını görüyorum. Ben de vücudun sorunlu bölgelerine bir çeşit sprey sıkarak kilo verilmeyeceğini düşünürdüm. Bu çılgınca ama gerçek böyle.” Bana inandıcı gelmemişti çünkü hiçbir faydası olmayan pek çok ürünü zaten denemiştim. Üstelik Ayşe, diyet ya da spor yapmadığını da itiraf etmişti.

Sabah akşam cildime masaj yaparak uyguluyorum. Dürüst olmak gerekirse, bir güzellik salonundan aldığım numuneyi beğendiğim için satın aldım. Cildi nemlendirmek ve temiz tutmak için harika bir ürün. Her gün kullanmaya başladım ve spreyi kullanmaktan başka hiçbir şey yapmama rağmen iki hafta sonra 6 kilo verdim.

“Doğru olamaz! Gerçekten bu kadar basit mi?" diye mırıldandım.

“İster inan ister inanma. Senin kararın. Hayatı zorlaştırmak istiyorsan bildiğin gibi devam et ve hayatını daha karmaşık hale getir. Benim nasıl zayıfladığımı öğrenmek istedin ve ben de sana her şeyi anlattım. Bundan sonrası sana kalmış. Ben bu ürünün satıcısı değilim. Sana satın aldırmak gibi bir amacım yok.İstersen bu spreyi dene. İstemezsen sadece su içip hiçbir şey yemeden yaşamaya devam et. Benim umurumda değil. Bu arada, kek ister misin?” diye sordu Ayşe bir yandan en sevdiğim kekten uzatırken.

“Hayır, teşekkürler. Ben artık kalkayım” dedim.

O anda, Ayşe ile geçirdiğim 1,5 saatin sonunda hayatımı değiştireceği hakkında hiçbir fikrim yoktu…

Birbirimize telefon numaralarımızı verdik ve ben ayrıldım. Ayşe ile 1,5 saat geçirmiştim. Ayşe ile geçirdiğim 1,5 saatin sonunda hayatımı değiştireceği hakkında hiçbir fikrim yoktu…

Kesin kararımı vermiş olarak hemen eve gittim. Derhal bilgisayarımı açtım ve Ayşe'nin verdiği siteden BodyFit Spray siparişi verdim. Heyecanla beklediğim paket üç günde geldi ve ben de yolculuğuma başladım!

Ertesi gün tekrar tartıya çıktım: 88,5 kg. Artı 100 gram! Ne kadar bozulduğumu söylememe gerek yok sanırım. Büyük panik yaşadım.

Hemen Ayşe’yi aradım.

Ayşe beni sakinleştirmeye çalıştı. “Nimet, sakin ol. Kilo verme 4. veya 5. günde başlıyor. Spreyi kullanmaya devam et ve önümüzdeki 5 gün boyunca tartıya çıkma. Sonra kiloların nereye gittiğini göreceksin.” Ayşe’nin ne demek istediğini merak ettim.

BodyFit Spray'i sabah akşam karnıma, baldırlarıma, kalçama ve kollarıma uyguladım. Yemek yeme alışkanlığımda veya yaşam tarzımda herhangi bir değişiklik yapmadım. 5. günden sonra kilomda herhangi bir değişiklik olup olmayacağını sabırsızlıkla bekliyordum.

6. gün heyecandan bacaklarım titreye titreye, gözlerimi kapatıp tartıya çıktım. Bakmaya korkuyordum. Birkaç saniye sonra gözlerimi açtım. Tartı 83,3 kilo gösterdi.

Yeme şeklimi değiştirmeden ve herhangi bir egzersiz yapmadan 5 gün içinde 5 kg ve 100 gr vermiştim.

Zayıflamayı başardığım bu ilk rakkam aklıma kazındı. İnanılmazdı! Kalbim gümgüm atıyordu, heyecandan zar zor nefes alabiliyordum! Sonunda başardım!!!!

Sonraki hafta yeme alışkanlığımı değiştirmeden BodyFit Spray’i kullanmaya devam ettim.

Kendi kendime tartıya çıkmayı yasakladım. Tartıya çıkmıyor olmama rağmen kilo verdiğimi hissedebiliyordum. Bazen kollarımda, karnımda ve bacaklarımda hoş bir sıcaklık hissediyordum. Çok uzun zamandır olmadığı şekilde muazzam miktarda enerjiye sahip olmuştum. Artık kendimi sürekli yorgun hissetmiyordum.

Bir hafta sonra tekrar tartıya çıktığımda neredeyse bayılıyordum. Tartının küçük göstergesinde 74,4 kg yazıyordu. Bu demekti ki bir haftada 9 kilo daha vermiştim.

12 günde 13 kilo 700 gr zayıfladım!!!

Kendinizi birdenbire çok daha zayıf hayal edin. Nasıl hissedeceğinizi bir düşünün. Kendinizi sevmenin ne kadar iyi hissettirdiğini hayal edin. O zaman o an neler hissettiğimi anlarsınız.

Elbette, kıyafetlerimin bol gelmeye başladığını fark ediyordum. Aslında 2 haftadan az bir sürede 14 kilo verdiğimin farkında değildim. Gözlerime inanamadım!

Murat'ın eve gelmesinden iki gün önceydi. Bendeki değişikliğe Murat’ın nasıl tepki vereceğini gözümün önüne getirmeye çalışırken heyecandan içim içime sığmıyordu. Çocuklar da babalarını görmeyi ve her zamanki gibi iş gezisine gittiğinde getireceği hediyeleri almayı dört gözle bekliyorlardı.

Murat'ın geleceği gün mükellef bir akşam yemeği hazırladık. Enfes yemekler hazırladık ve hatta onun en sevdiği ama uzun zamandır yapmadığım tatlıdan bile yaptım. Artık tatlı yemekten korkmuyordum!

Tam yemek masasını hazırlamıştık ki Murat kapıyı çaldı. Zilin sesini duyan çocuklar, babalarını görmek için kapıya koştular.

Kapı ardına kadar açıldı, Mark bir elinde dev bir demet çiçek diğer elinde çocuklara aldığı oyuncakların olduğu paketle kapıdaydı. Çocuklar babalarına koştular. Murat çocukların arkasından bana doğru baktı ve ağzı bir karış açık kaldı. Önce elindeki oyuncak paketleri, sonra da diğer elindeki çiçekler yere düştü.

Çocuklar sevinçle zıplayarak hediye paketlerini açıyorlardı. Mark ise hâlâ gözlerini benden ayıramayarak yere eğilip düşürdüğü çiçekleri aldı.

Birkaç saniye sonra kapı kapattık ve baş başa kaldık. Murat büyülenmiş gibi çiçeklerle birlikte hareketsiz duruyordu. Gülmeye başladım ve elinden çiçeklerialdım.

“Bir şey mi oldu? Hadi içeri gel!”

“Sen... Sana ne oldu? Nasıl?” Murat aklını toparlayıp konuşamıyordu.

“Beni öpecek misin yoksa öylece dikilmeye devam mı edeceksin?”

Murat birden beni belimden kavradı, havaya kaldırdı ve ben gülmeye devam ederken beni öpmeye başladı. Mutluluktan yerinde duramıyordu. Nasıl göründüğüme hayran olduğunu hissedebiliyordum. .

“Yeter, indir beni yere. Hadi elini yüzünü yıka. Hep birlikte yemeğe oturalım!

Akşam Murat biraz gergindi. Çocukları yatırdığımda sanki ilk kezmiş birlikte oluyoruz gibi gibi üstüme atladı. Çılgınca seviştiğimiz ateşli bir gece yaşadık. En son ne zaman beni bu kadar arzulandığını hatırlamıyorum. Yorgunluktan bitkin halde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyuya kaldık.

Ertesi sabah Murat, ailece yeniden deniz kenarında 10 günlük bir tatile gitmeyi önerdi. Çıktığı iş seyahati çok iyi geçmiş ve bazı önemli anlaşmalara imza atmışlar. Murat’a da ödül olarak ikramiye ve birkaç gün izin vermişler.

Mutluluktan mest olmuştum, hayatımda hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim!

O dönemde evden çalışarak çeşitli firmaların muhasebesini tutuyordum. O hafta acil bir işim yoktu, bir iki haftalığına rahat rahat seyahate gidebilirdim. Tereddüt etmeden Murat’ın teklifini kabul ettim. Çocuklar çok heyecanlandı. Denize gidecekleri için çok mutlu oldular!

Bu sefer İzmir’i seçtik. Dört yıldızlı bir otelde iki yatak odalı bir odada kaldık. Bu otelde de yemekler açık büfe tarzındaydı. Yani, gizli zayıflama yöntemim için ideal bir test ortamı vardı! Ayrıca gittiğimiz yerde Murat'ın nasıl davranacağını görmek için can atıyordum.

Bütün dikkati benim üzerimdeydi. Evet, zafer elde etmiştim!

Bir hafta sonra, sıcak bir Ege sahilinde inanılmaz derecede berrak bir denizde dalgaların sesini dinleyerek keyfimize bakıyorduk. Murat gözlerini benden hiç ayırmadı ve bir dakika bile yanımdan ayrılmadı. Bütün dikkati benim üzerimdeydi. Başka kadınlara hiç bakmadı. Evet, bu benim elde ettiğim bir zaferdi!

Tatil boyunca bol bol yemek yedim. Açık büfede et, patates, bira, salam, sosis, yumurta, ekmek, börek ne bulduysam yedim… Ne yiyeceğime dair herhangi bir kısıtlama yoktu ve masadan kalkmam gerekmiyordu. Küçük porsiyonlar yedim ama her şeyden biraz tatmak istedim. Tabii ki her gün kullanmaya devam etmek için yanıma BodyFit Spray'i de almıştım.

Çocuklar denizde oynayıp yüzerek eğlenceli bir gün geçirdikten sonra akşam uykuya daldıklarında gecenin ilerleyen saatlerinde Murat ile odamızın balkonunda birbirimize sarılıp şarabımızı yudumladık, mehtabı seyrederek sohbet ettik. Sonra Murat elimden tutup beni yatak odasına götürdü. Tanıştığımız günden beri hiç yaşamadığımız türden bir tutkuyla bütün gece seviştik. Her günümüz böyle geçti. Mutluluktan öleceğimi sandım!

Otelden ayrılmadan önceki son gece, Murat balkonda otururken birden benden gözlerimi kapatmamı istedi. Gözlerim kapatıp beklemeye başladım. Murat’ın odaya gidip geri geldiğini duydum.

Murat yanıma gelip heyecanla “Gözlerini aç!” dedi.

Açtım. Murat önümde dizinin üzerinde çökmüştü. Elinde tek taş bir bir yüzük tutuyordu.

“Benimle evlenir misin?”
Bir an için bayılıyorum zannettim. Bunca zamandır, yani 7 yıldır bu kelimeleri duymayı beklemiştim!

Her gün bekledim. Duyduğumda ne yapacağımı hayal ettim. Defalarca nasıl söyleyeceğini düşündüm. Gözlerimin hızla yaşlarla dolduğunu hissettim.

“Ciddi misin?” Söyleyecek daha güzel bir söz bulamadım.

“Kesinlikle ciddiyim! Sen en mükemmel, en güzelsin kadınsın. Eşim olmanı istiyorum. Artık başka eve gidip gelmek istemiyorum. Sürekli seninle birlikte yaşamak istiyorum.”

Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Boynuna sarılıp gözyaşları içinde kulağına fısıldam: “Evet, seninle evlenirim!'

Eve gelir gelmez belediyeye gidip evlilik işlemlerini başlattık.

Kilo problemimi tamamen unuttum. İzmir’deki otelde "her şey dahil büfe" ile karnımı doyururken BodyFit Spray’i kullanmayı ihmal etmemiştim ve 10 günde 7,5 kilo daha vermiştim.

Kilo problemimi tamamen unuttum. İzmir’deki otelde "her şey dahil büfe" ile karnımı doyururken BodyFit Spray’i kullanmayı ihmal etmemiştim ve 10 günde 7,5 kilo daha vermiştim. Tabii önceki seferlerde günde 1 kilo verdim ama bu sefer normalden fazla yedim.

Bu süre zarfında, yıllar boyunca aldığım kiloların neredeyse tamamını verdim. Spreyi her gün kullanmayı bıraktım. Evlenmeden önce 2-3 günde bir kullanırdım ve 5 kilo vermeyi başarmıştım.

Düğünümüz çok eğlenceli geçti. Ayşe nikah şahidim oldu. Zaman içinde onunla çok iyi arkadaş olduk. Ona bu inanılmaz derecede basit kilo verme yöntemi için sonsuza kadar minnettarım.

Çok daha sonra Murat içinden benim hep zayıf olmamı dilediğini itiraf etti.

Yaşadığım dönüşümümün onu çıldırttığını söyledi. İçinden hep şu anda olduğum şekilde zayıf olmamı istediğini söyledi. Bu arzusunu beni gücendirmemek için hiç yüzüme karşı dile getirmemiş. Kocam çok düşünceli bir adamdır!

Not: Murat ile resmen karı koca olmamızın üzerinden 3 ay geçti. Bir sonraki adımımız, birlikte rahat edeceğimiz daha büyük bir ev almak.

Şimdi 62 kilo ve 300 gramım. Kilom hep böyleydi ama sonra bir ay önce BodyFit Spray kullanmaya başladım. Toplamda 26 kg 100 gr verdim. Bu, kocamla birbirimize yeniden aşık olmamızı sağladı. Harika bir duygu. Bunu hak ettiğimi söylemek istiyorum.

26 kilo 100 gr zayıfladım. Hayalim gerçek oldu!

Hayalim gerçek oldu! Hayalim gerçek oldu! Hayal ettiğimden daha da iyi oldu! Evet, Ayşe ile karşılaşmam ve bana yardımcı olması büyük bir şanstı. Ben karşıma çıkan bu şansı değerlendirdim.

Çok nadir olmakla birlikte bu tür şans hepimizi hayatında karşımıza çıkar . Çoğumuz günlük koşuşturmaca, para kazanma derdi veya hayata karşı duyduğumuz güvensizlik nedeniyle kapımızı çalan bu şans fırsatlarını göremiyoruz.

Benim size tavsiyem: Her şeyde, her zaman şansınızı yakalamaya çalışın. Hayatınızda olan herhangi bir olay, karşınıza çıkan ve tanıştığınız yeni bir insan, herhangi bir nedenle okuduğunuz bir hikaye, her şey size farklı bir şans kapısı sunuyor olabilir! Bunun bir anlamı olduğunu anladığınızda beklemeden karşınıza çıkan şanstan faydalanın! Bu, hayatta mutlu olmanın sırrıdır. Karşınıza çıkan şans kapısını açtığınızda, hayal bile edemeyeceğiniz şekilde hayatınızın ne kadar daha iyi hale geldiğini göreceksiniz .

Ayşe'nin söylediklerini dinledikten sonra ben de ilk başta bunun bir uydurma olduğunu düşündüm. Ama yine de onun tarifini, BodyFit Spray ürününü denedim çünkü denemeden hiçbir şeyden emin olamayız. Şüpheci davranabilir ve anlattıklarını dinleyip geçebilirdim. Öyle yapsaydım hayatım bir kabusa dönüşürdü. En iyi ihtimalle, hiçbir şey değişmezdi! Üstelik, şansımı kaçırdığımı asla bilemezdim…

Gerçekten mutlu, güzel, çekici ve delice arzulanan olmaya kesin olarak karar verenler için, Ayşe'nin onunla karşılaştığımda benim için yaptığı aynı şeyi yapacağım. Bana bahsettiği BodyFit Spray üreticisinin web sitesini nerede bulabileceğinizi size göstereceğim. Aşağıdaki yeşil “ÜRETİCİNİN SİTESİNE GİT” düğmesini tıklamanız yeterli. Sayfa açılacaktır. Geri kalan her şey sizin elinizde.